Kışın en soğuk günlerde kimi işteyken evin hayalini kuruyor; “Evde olsam, sıcak bir kahve olsa, radyoyu açsam…” diyor, kimi ofiste raporlarını yazarken çayına eşlik etmesi için radyo dinliyor, kimi de beresinin altında gizlenmiş kulaklıklarından son dakika haberlerini dinlerken eve doğru ilerliyor. Ne yapılıyorsa yapılsın radyo her zaman hayatımızın merkezinde olmaya devam ediyor.
Bazen bir markanın jingle’ıyla, bazen en sevilen dj’in sohbetiyle, bazen de favori müziklerle her zaman kulağımızda olan radyo, yeri geliyor hayatımızı renklendiriyor, yeri geliyor her an “online” kalmamız için kullandığımız bir araç oluyor. Konu her ne olursa olsun radyonun hayatımızdaki sesi hiç kısılmıyor. RİAK AŞ tarafından Nielsen’e her ay yaptırılan “Radyo Dinleyici Ölçümü Araştırması”nın Kasım ayındaki erişim oranları ile ortaya çıkan sonuçlar, radyonun insanların hayatında çok önemli bir yer tuttuğunu kanıtlar nitelikte;
RİAK AŞ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Olcay Akay, radyo erişim oranlarını göz önünde tutarak yaptığı açıklamada; “Radyo erişim oranlarının belli bir seviyenin altına kesinlikle düşmemesi, reklamverenlerin her zaman etkili geri dönüşler alacağının göstergesidir.” dedi.
Hedef kitlesi doğru tayin edilmiş, yayınlanacağı kanal doğru belirlenmiş; kısacası iyi bir medya planı yapılarak oluşturulmuş her reklam, tüketiciyi etkili şekilde yakalar ve olumlu geri dönüş alınmasını sağlar.
Radyonun, her an dinlenebilir olması avantajı sayesinde bu mecrada yapılan reklamlar hedef kitleyi yakalar ve hemen yönlendirerek harekete geçirir. Radyonun avantajını kullanan markaların her zaman bir adım önde olduğunu belirten Olcay Akay; diğer mecralara göre daha hızlı büyüyen ve gelişen radyonun, fiyat-performans dengesinin de yine diğer mecralara oranla çok daha iyi olduğun altını çizdi.
Olcay Akay ayrıca; reklamverenlerin radyoda, çok fazla para harcamadan istedikleri etkiyi kolayca alabileceklerini, yaratıcı projelerin en uygun bütçeyle yine radyoda yapılabileceğini belirtti.